Türkçe, Türk dilleri ailesine ait olan ve sondan eklemeli bir dil olarak bilinir. Genelde Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya’da konuşulur. Türk dilleri ailesinden olan Oğuz dilleri grubundan, Batı Oğuz dili olarak bilinen Türkçe aynı zamanda Osmanlı Türkçesi’nin devamını oluşturmaktadır. Türkçe dilinin konuşulduğu coğrafya genel hatlarıyla Türkiye başta olmak üzere Ege adaları, Balkanlar, Kıbrıs ve Orta Doğu’da bulunan eski Osmanlı İmparatorluğu sınırları olarak bilinir. Dünya üzerinde yaklaşık 100.000 Türkçe konuşan kişinin olduğu bilinir ve bu durum Türkçeyi en çok konuşulan ilk 20 dil arasına sokmaktadır. Türkiye’de, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ve Kuzey Kıbrıs’ta ulusal bir resmi dil statüsüne sahip olan Türkçe dili esasen 1960 Kıbrıs Anayasası’nın hükümlerine göre resmi bir dil sayıldığından Avrupa Birliği’nin de resmi olarak tanıdığı bir dil olmalıydı. Ancak hala anlaşılamayan politik sebeplerden dolayı Türkçe bir Avrupa Birliği resmi dili olarak kabul görmemektedir.
Türkçe pek çok Türk dili ile ortak dil bilgisi özelliklerine sahiptir. Sondan eklemeli kelime yapıları ve ünlü uyumu gibi özellikler bu duruma örnek teşkil eder. Tümce yapısı olarak da “özne-nesne-yüklem” gibi bir sıralamaya sahiptir. Fakat dünya genelinde söz dizimi alanında en esnek dillerden bir tanesi olarak da kabul edilmektedir. Örnek verilecek olursa “Kaplan avcıyı öldürdü” gibi cümlelerde aşağıdaki cümle çeşitliliğinden de anlaşılacağı gibi aynı yargıyı bildirmelerine rağmen pek çok tonlama ve söz dizimi ile ortaya çıkan farklı anlamlar yakalanabilmektedir: “Kaplan öldürdü avcıyı” “Avcıyı kaplan öldürdü” “Avcıyı öldürdü kaplan” “Öldürdü kaplan avcıyı” “Öldürdü avcıyı kaplan”
Türkçe kelime özellikleri açısından pek çok dilden etkilenmiş bir dildir. Büyük bir bölümü Arapça olmak üzere Latince, Farsça, Fransızca ve İngilizce gibi yabancı dillerden gelen söz varlıkları bulunur. Bunun dışında Türkçede Almanca vb. dillerde olduğu gibi erillik/dişillik belirten bir grammer kuralı bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu’nun çıkarmış olduğu güncel Türkçe sözlüğe göre Türkçedeki kelimelerin %86’sını Türkçe kökenli kelimeler oluştururken %14’lük kısmı da en çok Arapça olmak üzere Farsça, Fransızca ve Yunanca gibi farklı dillerden alınmış kelimelerden oluşmaktadır.Bununla birlikte Oğuz dillerinden olan Türkmence, Gagavuzca, Uygurca ve Azerice gibi dillerle de çağrışım olarak çok benzer kelimelere sahip olan Türkçe, bu dili bilen kişiler tarafından anlaşılabilir olabilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken kısım, Türki dillerle olan dil akrabalığında bazı ortak kelimelerin çok farklı anlamlar taşıyabilmesi nedeniyle yanlış anlaşılmalara oldukça açık bir durumun oluşabilmesidir.
Standart Türkçedeki yazım kuralları 12 Eylül 1980 darbe sürecine kadar Türk Dil Kurumu tarafından belirlenmekteydi. Fakat darbe gerçekleştikten sonra Türk Dil Kurumu’nun siyasi iktidarın baskılarıyla kuruluşundan itibaren öncülüğünü ve sorumluluğunu aldığı yazım kuralları, ne yazık ki tutarlılığını yitirmiş, yeni yazım kılavuzları eski imla standartlarına kısmen geri dönmüştür. Özellikle “a” ve “i” harflerinde kullanılan inceltme işaretlerinde yaşanan karmaşaya; yeni sözcük üretimi konusundaki politik bakış ve eskiye özlem gibi problemler de eklendiğinde yazım kuralları konusunda derin çelişkiler ortaya çıkmıştır. Eski TDK ve yeni TDK kılavuzlarındaki farklara ve anlaşmazlıklara özel yayın evlerinden çıkan kılavuzlar da eklenince karmaşa daha da artmıştır. Ancak Adam Yayınları’ndan çıkan Ömer Asım Aksoy’un değerli çalışması “Ana Yazım Kılavuzu”, en güvenilir kaynaklardan biri olarak kabul görmüştür.
Türkiye Türkçesinin standart formu İstanbul Türkçesi (“Laleli Türkçesi” olarak da geçer) şeklinde bilinir. Türkçe yazı dili de bu ağzı temel almaktadır. Bunun yanında Orta Doğu’da ve Güneydoğu Avrupa’da Türkçeye dair çeşitli şiveler de bulunmaktadır. Bahsettiğimiz bu şiveler İstanbul Türkçesine göre farklı çeşitlerde ses farklılıklarına sahiptirler. 1928 yılında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirilmiş harf devriminden itibaren Latin alfabesinin kullanılmaya başlanarak bu ağız ve lehçeler de alfabeye uygun olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır.
A a (Â â), B b, C c, Ç ç, D d, E e, F f, G g, Ğ ğ, H h, I ı, i, J j, K k, L l, M m, N n, O o, Ö ö, P p, [Q q], R r, S s, Ş ş, T t, U u (Û û), Ü ü, V v, [W w], [X x], Y y, Z z
Neden dille ilgili ve dilin başına gelen her kötü olaydan çevirmenleri sorumlu tutma gibi bir eğilimimiz var?
Teknik çeviri, bilim veya teknoloji alanlarında yapılmış çalışmaların, gerçekleştirilmiş testlerin, üretilmiş veya üretilecek ürünlerin, Ar-Ge çalışmalarının zaman zaman gazete-dergi yoluyla…
Yirmi yıldır, Kore’den Kanada’ya, Güney Afrika’dan Finlandiya’ya, dünyanın her köşesinden hem müşteri hem tedarikçi edinen bir çeviri şirketinin ortağı olarak Türkçenin git gide dünyanın…
Bu makalede dil yapılarını bilmenin çeviri sürecine katkısına yoğunlaşacak, konuyu Almanca-Türkçe çeviri bağlamında, bu iki dilin yapılarına da değinerek inceleyeceğiz.
Tayland’ın resmi dili olan Tayca, ülkede konuşulan 60’tan fazla dil içerisinde en yaygın olanıdır. Tayca, sadece Tayland’da değil, Singapur ve çokça Taylandlı göçmenin bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde..
Günümüzde makine çevirisi gittikçe gelişiyor ve hızlı çeviri yapmak kolaylaşıyor. Makine çevirisinin son senelerde üzerinde durduğu resimli çeviri teknolojisi, kullanıcılara pratik bir çeviri yöntemi sunuyor.
Çeviri, farklı kültürlerin birbirini tanımasında; edebi ve bilimsel çalışmaların alışverişinin hızlanmasında büyük bir rol oynar. Türkçe çeviri de bu anlamda Türk kültürü için oldukça önemlidir..
Diller, toplumların tarih boyunca yaşadığı olayları bizlere aktarmada önemli bir araçtır ve tarih ve dil birbirlerinden bağımsız düşünülürse birinden biri eksik kalır.
Türkçe, Türk dilleri ailesine ait olan ve sondan eklemeli bir dil olarak bilinir. Genelde Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya’da konuşulur. Türk dilleri ailesinden olan Oğuz dilleri grubundan, Batı Oğuz dili olarak bilinen Türkçe aynı zamanda Osmanlı Türkçesi’nin devamını oluşturmaktadır.
Eyvah! Ne diyor bu başlık?Evet, doğru duydunuz. İngilizce Türkçe çeviri yapan / yapabilen sayısız insan var ülkemizde ama pek azı Türkçe okumalar yapıyor.
Türkçe Japonca çeviri ihtiyacı günden güne artıyor.
Türk-Japon ilişkilerini düşündüğümüzde 13.yüzyıldan günümüze kadar devam eden bir yığın olaylar dizisi ile karşılaşırız. Kültürel, politik, ekonomik, sosyal – liste uzar gider- etkileşimler derken iki dil arasındaki kaliteli çeviri ihtiyacı had safhaya ulaşıyor.
Türkçe, diğerleri kadar iyi bilinen veya popüler dillerden biri gibi görünmeyebilir. Bazı insanlar sadece birkaç kelime Türkçe bilirken, bazıları ise bu dili hiç duymamış olabilir.
Cookie | Duration | Description |
---|---|---|
cookielawinfo-checkbox-analytics | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics". |
cookielawinfo-checkbox-functional | 11 months | The cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional". |
cookielawinfo-checkbox-necessary | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary". |
cookielawinfo-checkbox-others | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other. |
cookielawinfo-checkbox-performance | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance". |
viewed_cookie_policy | 11 months | The cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data. |